MÜZİKritik / Eylül 2014
ELEŞTİREL VE TOPLUMSAL MÜZİK YAZILARI Dr. Alp ÖZEREN
Müzik İçeri; Gürültü Dışarı… ( [email protected] )
…O BELDE…
Denizlerden esen bu ince heva saçlarınla eğlensin… Abdülkadir GÜNYAZ Hocamızın, gazetemizin Ağustos 2014 (47. Sayı) tarihli yazısının başlığı olan ‘HAL-İ PÜR MELÂL’, bana, Ahmet HAŞİM’in, ‘O BELDE’ şiirini ve o şiirle ilgili çok anlamlı, önemli, değerli bir anekdotu anımsattı. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda; lisans eğitimimiz kapsamındaki MÜZİK EDEBİYATI dersimizin eğitimcisi Türk Edebiyatının Saygıdeğer isimlerinden Sayın Sabahat EMİR idi. Kendisinin ciddiyeti, disiplini ve dersinden geçebilmenin zorluğu konusunda; üst sınıflardaki arkadaşlarımız, gözümüzü hayli korkutmuşlardı. Bu endişeyle başladığımız dersimiz kapsamında, bir gün, Sevgili Sabahat Hocamız, bizlere Ahmet HAŞİM’in şiirini, ezberlemek üzere ödev olarak verdi. Şiiri ezberlemek üzere, sürekli yanımda taşımaya başladım. Kısa süre sonra, bir gün, İETT otobüsünde otururken; şiiri bestelemeye çalışırsam daha kolay ezberleyebileceğim fikri aklıma geldi ve bu düşünce ile, öncelikle şiirin iç ritmini keşfetmeye çalıştım. O yolculuk süresince ritmik yapı ve melodinin bir kısmı zihnimde şekillendi (İnsan, İstanbul’da yaşıyorsa ve beste yapıyorsa; en güzel besteler, toplu taşıma araçlarında seyir halindeyken oluşuyor bence. En azından benim nacizane dört ciddi bestem; vapurda, deniz motorunda ve şehir hatları vapurunda oluştu…). Eve vardığımda; söz konusu besteye dair yolu yarılamış ve hatta yolun yarısını çoktan geçmiştim bile… Birkaç gün içinde; Nihavend makamındaki şarkı tamamlanmış ve şiir de doğal olarak ezberlenmişti. O noktada; biraz daha büyük düşünmeye niyet ettim ve vakit yitirmeden besteyi sınıfımdaki tüm birbirinden değerli ve şimdi her biri müzik alanında çok ciddi, saygıdeğer çalışmalar yapmakta olan değerli arkadaşlarımla da paylaştım. Sesler ve sazlar olarak; sınıfça bu besteyi çalışıp, hazırlayıp Sabahat Hocamıza sunma fikrimi arkadaşlarıma ilettim. Önerim olumlu karşılandıktan sonra, hemen çalışmaya başladık ve yaklaşık bir hafta içinde, hiçbir çıkar beklentisi içermeyen sürprizimizi Hocamıza sunmak üzere hazırladık. İlk sunumu Hocamıza yaptıktan ve o da en az bizim kadar heyecanlandıktan ve mutlu olduktan sonra, bir sunum da Türk Müziğimizin gelmiş geçmiş en değerli bestekârlarından ve eğitimcilerinden Prof. Dr. Selâhattin İÇLİ Hocamıza yaptık. O gün, bestemi dinleyen Selâhattin İÇLİ Hocamızdan yaşantımın en büyük, en anlamlı, önemli ve değerli iltifatlarından birini aldım. Besteyi dinledikten sonra, bana, “Görünen o ki; senden kurtuluşumuz yok…” dedi. Şiirde en sevdiği yerin MELÂLİ ANLAMAYAN NESLE AŞİNA DEĞİLİZ bölümü olduğunu ve şarkının bu bölümle bitmesi isteğini dile getirdi. İlk halinde beste, o bölümle bitmiyordu ve Selâhattin Hocamızın isteği ile şarkının finalini o bölümle biter hale dönüştürdüm. ‘DENİZLERDEN ESEN’ kısmında, ESEN kelimesinden sonra, kısa bir duraklama yapmamı da istemişti ancak ne yalan söyleyeyim onu henüz yapamadım. Beste o denli güzel bir sinerji yarattı ki; biz hiçbir beklenti içinde olmamamıza karşın; adeta bir ödül gibi o dersten tüm sınıf olarak güzel notlar ile geçtik. Bu da bizim için karşılık beklemeden yapılan güzel bir çalışmanın, içtenlikli bir emeğin son derece anlamlı ve değerli bir armağanı oldu. Bu vesileyle; isimlerini tek tek dile getirmesem de o çalışmada yer alan, bestemi seslendirerek beni onurlandırmış olan tüm ses ve saz arkadaşlarıma, sınıf arkadaşlarıma, akıl ve yürek dolusu teşekkürlerimi ‘evren’ üzerinden bir kez daha iletmek isterim. İlerleyen günlerde; beste, okuldaki değişik etkinliklerde de seslendirildi. Yazım kapsamında; ilgilileri ve meraklıları için, bu Nihavend eserin notasını da paylaşmak isterim:
Bestenin okulda sunulduğu etkinliklerin en önemlisi, gazetemiz yazarlarından değerli sanatçı Kardeşim, Can Dost Tolga KILIK’ın da önemli rol üstlenmiş olduğu, genel koordinasyonu Ebru DURMUŞ arkadaşımız tarafından gerçekleştirilmiş olan ŞİİR YOLCULARI etkinliği idi. Bu sayıdaki yazımı, bu güzel anektoddan da uzaklaşmamak adına burada sonlandırmak ve yazının sonunda da ŞİİR YOLCULARI ekibinin, bestemizin de seslendirildiği, Sabahat EMİR ve Selahattin İÇLİ Hocalarımız ile çekilmiş çok değerli bir fotoğrafını paylaşmak isterim. Bu yazımı; rahmetli Selahattin İÇLİ Hocamızın aziz hatırasına armağan ederken; Sayın Sabahat EMİR Hocamıza da sağlıklı, uzun ömür dilerim. Her ikisine de, yaşantımıza kattıkları güzellikler, değerler için teşekkür ederim. Yeni bir yazıda buluşabilmek dileği ile; akıl ve yürek dolusu, notalar dolusu saygı, sevgi ve selâmlar.
Şiir Yolcuları Ekibi, Sabahat EMİR ve Prof. Dr. Selâhattin İÇLİ ile…